Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İzmir’in bu seçimlerde yıllardır kendisini ihmal edenlerin hesabını sandıkta soracağına ve tercihini gerçek belediyecilikten yana yapacağına yürekten inanıyorum.” söz konusu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Halkapınar Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti İzmir İlçe Belediye Başkanı Adayları Tanıtım Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Marmara ve İzmir’in de aralarında bulunduğu Ege Bölgesi, kalkınmamızın ilk tohumlarının, ilk temellerinin, ilk adımlarının atıldığı yerlerdir. Bu topraklarda bin yıllık varoluşa el konuldu.Geçmişte, “Binlerce yıldır birçok medeniyete ev sahipliği yapan bu kadim toprakları, bin yıllar boyunca vatanımız olarak korumak için çok çalıştık, birçok fedakarlık yaptık.”
Osmanlı’nın yıkılmasının ardından işgal acısını yaşayan bu topraklarda yapılan İstiklal Savaşı’nın, bir daha böyle bir felaketle karşılaşmama iradesinin simgesi olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
“Ancak düşmanın topraklarımızdan silinmesi ve İzmir’den denize atılmasıyla çabalarımız bitmedi. Kurtuluş Savaşı’nı kazanıp Cumhuriyetimizi kurarak başlattığımız demokrasi ve kalkınma hamleleri çeşitli yol ve tekniklerle sürekli engellendi. Tek parti faşizminin öngörüsüzlüğü bu sürecin maliyetini daha da ağırlaştırdı. “40 yıldır ülkemizin başına bela olan bölücü terör belası, aslında bu toprakları işgal etme, bu toprakları köleleştirme girişiminin bir parçasıdır.” millet. Aynı şekilde FETÖ ihanet çetesinin darbe girişimleri de aynı projenin diğer yüzüdür. Bazen vesayet hileleriyle, bazen darbeyle, bazen darbelerle, bazen siyasi ve toplumsal kaos yaratma girişimleriyle, bazen terörle bu ülkenin en güzel yılları heba ediliyor.
Bu kirli oyunu kuranların amacının, Türkiye’nin büyümesini, güçlenmesini, gelişmesini ve zenginleşmesini engelleyerek bölgesel ve küresel bir aktör olmasını engellemek olduğunu vurgulayan Erdoğan, emperyalist güçlerin sürekli olarak ekstralar, taraftarlar ve destekleyecek araçlar bulduklarına dikkat çekti. Bu sinsi oyun içeriden geliyor.
“Bu senaryolarda kimi bilerek, kimi bilmeyerek rol oynayanlar, tarih önünde ve millet vicdanında hak ettikleri notu almıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Öte yandan milletimiz, başta İzmir sevdalısı merhum Menderes olmak üzere demokrasi ve kalkınma mücadelesi veren kendi adamlarının anılarını kalbinin en kıymetli köşesine yerleştirmiştir. AK Parti, bu mücadelenin sorumluluğunu üstlenmiştir. Böylesine zor bir dönemden sonra ülkeyi yönetme sorumluluğu, aklı ve vicdanı olan herkesin şunu hatırlaması gerekir ki, AK Parti döneminde Türkiye’nin demokrasi ve kalkınma mücadelesinin zirvesi olduğunu kabul ve tasdik etmektedir.”
“Her alanda başlattığımız yatırım seferberliğini ara vermeden sürdürdük.”
1970’lerdeki ideolojik kavgalar, 1980 darbesi, 1990’lardaki siyasi istikrarsızlıklar nedeniyle milletin 2002’de AK Parti’yi tek başına iktidara getirerek biraz nefes almak istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Hükümetimizin ilk dönemi vatandaşlarımıza verdiğimiz sözleri yerine getirmek için geçti.” “Çalışmalarımızın yanı sıra ülkeyi bırakmak istemeyen vesayet güçleriyle de mücadele ettik. Ardından FETÖ ve PKK, milli iradeyi gasp etmek, ülkenin bütünlüğünü bozmak, devletimizi ele geçirmek için devreye sokuldu. ” sözlerini kullandı.
Saldırılara karşı milletle birlikte kendilerini siper ettiklerini belirten Erdoğan, “Bu utanmaz saldırıların hepsini boşa çıkardık. Bu arada demokratik girişimlerimizi, kalkınma ataklarımızı, her alanda başlattığımız yatırım seferberliğini de sürdürdük. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan elektriğe kadar hiçbir kesintiye uğramadan, asırlardır süren ihmalleri telafi ederek 2023 hedeflerini hayata geçirdik. Türkiye 21. yüzyılın yolunun taşlarını koyduk. Bu süreç boyunca, Genel ve yerel olarak 17 kez referandumla milletimizin huzuruna çıktık, çok şükür, her biri tarihi bir sınav olan seçimlerin hepsinden başarı ile birinci çıkmayı başardık, artık 18’inci seçimimize hazırız, 18. test. “Hazırlanıyoruz.” dedi.
Milletin desteğiyle bu seçimi başarıyla tamamlayacaklarını ve Türkiye Yüzyılı yürüyüşünü hızlandıracaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“İzmir’in bu seçimlerde yıllardır kendisini ihmal edenlerin hesabını vereceğine, gerçek belediyecilikten yana tercih yapacağına yürekten inanıyorum. Türkiye artık çeyrek asır, yarım asır önceki Türkiye değil. Altyapı eksikliklerini tamamlayan, siyasi ve ekonomik bağımsızlığını güçlendiren Türkiye’nin bölgesel ve küresel sorumlulukları da artıyor.Genişleyen siyasi etki alanımız, büyüyen ekonomik bağlantılarımız, hacim ve boyut olarak büyüyen, sosyal ilişkilerimiz derinleşen, canlanan tarihi ve kültürel mirasımız, yani Güçlenen bir Türkiye gerçeğine karşı, dünyada yaşanan hemen hemen hiçbir soruna göz yumma, geri dönme lüksümüz yok, barışla sonuçlanması yönündeki çabalarımızın arkasında bir gerçek var.
Balkanlar ve Kafkaslar’daki her gelişmeyi yakından takip etmemizin ve süreçlere aktif olarak katılmamızın arkasında bu gerçek yatmaktadır. Orta Asya’dan Güney Asya’ya, Avrupa’dan Afrika’ya kadar geniş bir coğrafyada kurduğumuz kapsamlı ilişki ağının arkasında bu gerçek yatıyor. Gazze’de Filistinlilere karşı uygulanan baskılara, katliamlara ve insanlık dışı zulümlere karşı en yüksek sesle tepki göstermemizin arkasında da aynı gerçek yatıyor. Uluslararası Adalet Divanı’nın dün bu konuyla ilgili aldığı karar, ‘Dünya beşten büyüktür’ çığlığımızın bir yansımasıdır. “İsrail’i bir kez daha uluslararası toplumun ve kurumların sesine kulak vermeye, baskın ve katliamlarını bir an önce durdurmaya çağırıyoruz.”
“Kimsenin ne söylediğine değil, milletimizin ne istediğine bakacağız”
Tüm bu gerçeklere rağmen Türkiye’nin sadece kendi topraklarından ve kendi vatandaşlarından oluşan bir güç olmadığını hâlâ anlamayanların bulunduğunu belirten Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Eğer kendi topraklarımızda, kendi vatandaşlarımızla sınırlı kalsaydık, bizi 40 defa bu coğrafyadan kovarlardı. Türkiye, başka ülkelerin tekrar tekrar yok olmasına sebep olacak sıkıntıların üstesinden, büyüklüğü sayesinde gelebilmektedir. arkasında bu görünmez gücün olduğunu kim iddia ederse etsin, bu ülke içe doğru dönüyor, eğer bu millet kendini yalnızlaştırmak istiyorsa, emin olun arkasında ya ihanet var, ya sefalet, ya da gaflet var. Kimin ne söylediğine değil, milletimizin ne istediğine, hangi yöne işaret ettiğine bakın. Türk Asrının inşasını da aynı anlayışla yürüteceğiz ve sonuçlandıracağız.”
(Devam edecek)
